Monos Eleştirisi ve İncelemesi

monos

Merhabalar. Bugün sizlere Monos film eleştirisi ve incelemesini yapacağım. Film yaklaşık 8 ülkenin ortak yapımıyla Alejandro Landes yönetmenliğinde çekilmiştir. Başrollerinde ise Julianne Nicholson, Moises Arias, Sofia Buenaventura gibi oyuncular bulunmaktadır.

Monos filmi konusuna gelecek olursak filmde çocuk yaşlarındaki bir grup militanın dağlarda bir esire gözcülük etmesini izliyoruz. Komutanları tarafından bu ekibe yaşatmaları ve iyi bakmaları şartıyla bir inek emanet ediliyor. Fakat bu inek bir eğlence vaktinde kaza kurşununa gelip ölüyor. Bunun üzerine grup karışıyor ve çeşitli olaylar yaşıyorlar. Liderleri intihar ediyor. Taşınıyorlar,çatışıyorlar ve kaçmaya başlıyorlar.

Monos filminde bahsettiğimiz grup aslında bir grup ergen. Bu ergenler fiziksel olarakta psikolojik olarakta bir arayışta,ilk fırsatta cinsel bir yönelim gösteriyorlar. Bu komutanları tarafından yasaklansada bu kişilerin bir grup ergen olduğunu yönetmen bize sürekli gösteriyor.

Filmde ilk başta verilen inekle aslında gruba bir tür topluma karışma fırsatı veriliyor. O dağda gezen militan yaşantısı dışında bereketi ve sabrı simgeleyen inekle bir çeşit yerleşik düzene geçme fırsatı ellerine geçiyor. Komutanları ineği hergün sağmaları ona iyi bakmalarını emrediyor. Fakat filmin ilk dakikasından bu grubun ehlileştirilemeyeceği bizlere aktarılıyor. Ellerine gelen bu yerleşik düzen fikrini kendi elleriyle ortadan kaldırıyorlar.

Grubun liderinin sorumlulukları uğruna intihar etmesi militarist düzeni bize aktarırken peşinden herkesin bu düzenden kopup yanlış hareketlerle hayatlarına devam etmeleri insanın doğasını bize anlatıyor. İnsan ne olursa olsun hayatına devam ediyor ve bu grupta bozulmadan hemen ineği yeme derdine düşüyor.

Günümüz Dünyasında aslında doğru ve yanlıştan öte güçlü ve güçsüz kavramı daha çok hüküm sürüyor.

Gücü olan gücü yettiğine doğru veya yanlış diş geçirirken güçsüzde aynı davranışı kendinden daha güçsüzlere uyguluyor. Bu döngü hiç şaşmadan bütün toplumsal hayatı ele geçirmiş durumda ve giderek yayılıyor. Filmde bir iktidar sembolü olarak eline silahı geçiren kendini güçlü hissedip çeşitli davranışlarda bulunuyor.

Bu ergenlerin olayları tırmandırıp artık biz kendimiz ekip olduk deyip komutanlarını öldürmeye kadar giden yolculuğu bence beyaz perdeye iyi aktarılmamış. Çeşitli metaforlar ve sineklerin tanrısı filmine göndermelerle bezeli bu yolda sürekli gerilimi hissettiren müzikleriyle film sizi germeyi başarıyor. Fakat kısmi senaryo boşlukları olayın akışını bozmaya yetiyor. Muhteşem doğal manzaralar yakalansada grubun içinde bulunduğu psikoloji zaman zaman size geçmiyor.

Filmin sonuna geldiğimizde ülke askerleri “Rambo” karakterini bulduklarında komutanlarına telsizden soruyor.Bu yakaladığımız kişiyi ne yapalım diyorlar. Tam bu sırada Rambo ağlayarak kameraya bakıyor ve yönetmen bize soruyor. Bu teröre bulaşmış çocuğu ne yapmalıyız ?

Monos film eleştirisi ve incelemesi yazımızın sonuna geldik. Başka film yazılarında görüşmek üzere.Hoşçakalın.

Yazı dolaşımı

Exit mobile version