Selamlar Onudaizledim.com okuyucuları! Biliyorsunuz ki kış sezonu başladı. Baya hype’landığım bir sezon olmasına karşın maalesef izlediğim ilk bölümlerden sonra beni fazlaca hayal kırıklığına uğrattı -hatta içimden “Bu ne be?!” diye geçirmedim değil… Fakat o kadar serinin içinden tabii ki gözüme çarpan birkaç seri oldu, bu serileri sizlerle paylaşacağım, umarım siz de bu serilere bir şans verirsiniz.
5) Murenase! Seton Gakuen
Animemiz, hayvanlarla dolu bir okulda herkesin kendi türüyle bir sürü oluşturmasına ve farklı türler arası ilişkilerin anormal görülmesine karşın okuldaki tek kurt olan Ranka’nın, yine aynı şekilde okuldaki iki insandan biri olan Jin’e kendisiyle bir sürü kurmasını teklif etmesiyle başlıyor. Fakat Jin, okulda Hitomi isimli başka bir insan olduğunu öğrendiğinde, onunla daha yakın olmak için bu teklifi reddediyor. Bu zıt karakterler, Jin’in elinde olmasa da eninde sonunda arkadaş oluyor.
Bu seriyi ilk gördüğümde “Yine mi hayvanlı isekai?” diye düşünmüştüm. Sonra ilk bölümünü izledim. Açıkçası baya bi’ güldüm. Jin ve Ranka arasındaki atışmalar, Hitomi’nin iyi bir amaç için çabalaması, hatta dinozor müdür yardımcıları bile beni aşırı eğlendirdi. Anime sonraki bölümlerinde hareme kayacak gibi gözükse de -umarım öyle olmaz- en azından bu sezon için bir şans vermeye değer olacağını düşünüyorum. Murenase! Seton Gakuen’e puanım 10 üzerinden 6!
4) Oshi ga Budoukan Ittekuretara Shinu
Hikaye, Sakura Festivali’nde pek de ünlü olmayan ChamJam isimli bir idol grubunun konserini izledikten sonra; grubun “Dandere”si (iyi kalpli fakat aşırı utangaç karakter) Maina’ya aşık olan Eripiyo’nun, grubun tam bir fanı hale gelmesini anlatıyor.
Bu listeye en sevdiğim türden bir seri almasam olmazdı. Shoujo-ai! Açıkçası, Watashi ni Tenshi ga Mariorita faciasından sonra gönlümü ferahlattı diyebilirim. Wataten’e tam bir facia diyemem ancak karakterler olsun, konusu olsun bana fazla uçuk geldi. Fakat bu seri biraz daha elle tutulur görünüyor. Özellikle Eripiyo’nun Maina için şekilden şekle girmesi beni benden aldı. O yüzden bu seriye puanım 10 üzerinden 7!
3) Rikei ga Koi ni Ochita no de Shoumei Shitemita
Karşınızda iki başarılı bilim insanı: Ayame ve Shinya! Ayrıca bu iki bilim insanı birbirlerine karşı güçlü duygular besliyor. Fakan bu duygulara anlam veremeyen ikili, şu an yaptıkları araştırmalar ile aşkın formülünü bulmaya ve hissettikleri duyguları anlamaya çalışıyor.
Bu seri için ne diyebilirim ki?… Sezonumuzun sade, aksiyon içermeyen romantik komedisi. Romantizm seven biri olarak bu anime benim için oldukça tatmin ediciydi ama gereksiz bulduğum yan karakterler ve sonraki bölümlerden animenin klişeye kaçması gözümden biraz düşürdü. Rikei ga Koi ni Ochita no de Shoumei Shitemita’ya puanım 7.5/10
2) Darwin’s Game
Kaname Sudou, okul arkadaşının yolladığı gizemli bir oyun davetiyle kendisini 21. yüzyılın doğal seleksiyonu içinde bulur. Darwin’s Game isimli bu oyundan çıkış yok; ya rakibinizi alt edersiniz, ya da ölüme mahkum olursunuz. Fakat bu oyunu, diğer bütün oyunlardan ayıran özelliği, belirli bir sanal ortam yerine gerçek hayatta bu mücadelenin verilmesidir. Ve her oyuncunun Sigil isimli özel bir gücü vardır. Bu güçlerini, diğer oyuncularla yapılan karşılaşmalarda ya da oyun etkinliklerinde kullanabilirler.
Ve işte aksiyonu bol bir anime! Açıkçası bu sezonda düzgün bir aksiyon serisi olarak sayabileceğimiz iki seriden birisi. Belli bir kesim “SAO çakması” ya da “Mirai Nikki’nin yandan yemişi” olarak adlandırsa da bence Darwin’s Game’in çok daha derin olduğunu göz önüne alabiliriz. Şimdiden ikinci bir sezonun geleceğini ön görebiliyorum, ancak umarım diğer popüler serilerde olduğu gibi cılkını çıkarmazlar. Aksiyon sahnelerinin akıcılığı, ortalama üstü çizimleri ve muhteşem aurası yüzünden D-Game’e puanım 10 üzerinden 8.
1)Somali to Mori no Kamisama
“Golem ormanın koruyucusudur. Ormanı koruyup varlığını sürdürmek için yaratılmıştır. Devriyesi sırasında hayvanları, bitkileri ve yaşayan tüm canlıları gözler. Yemek zincirine asla karışmaz. Kendi halinde doğayı denetler.
Orman, yaşamın doğduğu ve beslendiği yerdir. Her şey eninde sonunda toprağa geri dönecektir. Ormanın yasaları vardır. Bu yasaların uygulayıcısı olarak binlerce yıl yaşayacağım ve zamanım geldiğinde toprağa geri döneceğim. O güne dek yaşama amacımın sadece bu olduğunu düşünüyordum…”
Ve geldik listemin 1 numarasına. Hikayemiz, insanların nesillerinin tükendiği ve doğaüstü varlıkların hüküm sürdüğü bir dünyada, ormanda bulduğu bir insan çocuğunun goleme “baba” diye seslenmesiyle başlar. Golem bu çocuğu yanına alır ve ikili, insan çocuğunun ailesini aramak için uzun bir yolculuğa çıkar.
Sırf Somali’nin tatlılığı için bile izlenebilecek bu anime; çizim kalitesi, senaryosu, karakter tasarımları ve seslendirmeleri ile mükemmelliğin vücut bulmuş hali diyebilirim. Somali’nin masumluğu, Golem’in kendisini duygusuz olarak nitelendirmesine karşı küçük kıza olan derin sevgisi ve bağlılığı ile Somali to Mori no Kamisama animesinin sizi duygu seline boğacağının garantisini verebilirim. “Finalde fazla ağlatmasa bari” diyerek bu seriye 10 üzerinden 9 veriyorum.
2020 Sezonu için 5 anime önerisi yazımızın sonuna geldik. Umarım sizin için açıklayıcı olmuşumdur. Şimdiden herkese iyi seyirler dilerim.